20 Mart 2013 Çarşamba

Ruhumun nefes aldığı an ,

10.kasım.2013 sabahı ne olduğumuzu anlamadan, önce anne gurubu toplantısı sırasında eren'in hasta olduğu haberi ve ondan sonrasında geçen 4.5 ay....
Dünyada bir milyonda 4 görülen aden hastalığı, cerrahpaşa yoğun bakımda geçen zor günler.
genç anne babanın ve tüm ailenin içinde bulunduğu anlatılmaz hal.
daha sonrasında tam koruma altında geçen ev günleri. 
kış olduğu için hastalık taşıma riskinden dolayı eren'i görememe. onun da arkadaşlarıyla birlikte olamaması
ve hepimizi sarsan korku, üzüntü,telaş ve daha birçok duygu.

24.kasım.2013 öğretmenler gününde erenimin babasının gönderdiği çiçeklerin üzerindeki karta tutunmak çok çocukca gelebilir ama onu bir dilek kutusuna koydum. her gün baktım okudum. çünkü üzerinde '' bir daha ki sefere bu çiçekler benim elimde olacak'' yazıyordu.

oldu da :)

13.mart.2013 günü eren kreş doğum gününe elinde çiçeklerle geldi.

ama bir sonuç daha bekleniyordu.

o da dün yani 19.mart.2013 akşamüstü sevgili esra'nın (eren anne) beni aramasıyla oluştu.
eren artık normal sağlıklı bir çocuktu :)) esra'ya sevgime yapışan sonsuz saygımı bile tam anlatamadım ya :(

hayalim olmadı. çığlıklar atmayı önüme geleni aramayı, face twitter ne varsa yazmayı hayal etmiştim. halbuki öylece kaldım.
duşa girdim ve sanki her şeyin üzerimizden akıp gitmesini ister gibi suyun altında kaldım kaldım kaldım..
oğlum bir çay getirdi. hala yerimden kımıldamıyordum.

kreştekilere haber vermem gerekiyordu ama bende tık yok. ağlasam ağlayamadım sevinsem sevinemedim...

uzun bir süre sonra kreşten haber geldi. eren iyiymiş diye. bende onlara yazdım. 

sabah erencim, esracım ve benimkiler (dilekcim ve özlemcim :) hep beraberdik. tuhaf bir şekilde 5 kilo kabak soydum doğradım yemeği hazırladım. 

ve ayıldım.. sanki hareket edersem kaçacak kuş varmış gibiydim. korku geçmemişti. aylardır her gece her sabah her seste eyvah haber mi var ? korkulu sorusu üzerimden gitmemişti.

ama bitti....

55 yıllık çok da kolay olmayan yaşamımda, 26 yılı bitirdiğim sevgili ömür törpüm kreşimde çok zorluklar atlatılmıştı.

ama bu en zoruydu. 
ve çok şey yaşadım diyen ben, sudan çıkmış balık bile olamadım.

ancak şimdi yani bugün akşamüstü derin bir nefes aldım. Yaradan'a şükrettim, hamdettim, teşekkür ettim .. ne biliyorsam hatta bilmiyorsam yüreğimden evrene sepetledim :)))

Önce anne gurubu başlarken billemezdim. Böyle gönlü güzel ama aynı zamanda güçlü bir şekilde kenetlenen annelerim olduğunu.. bunun harika bir duygu olduğunu yaşıyorum. onlara baktıkça ümitleniyorum karanlık gözüken yarınlarımızla ilgili.

sevgili oğuzhan, sevgili irem, eski veli her daim dost ayda ve daha saymakla bitmeyen uzak, yakın, hatta görmediğim yazılarından tanıdığım insanlar..
canım doktor semoşum, öbür yarılarım burbi ve lerzanım,gidiim mi kaliim mi yanında mı oliim dur sana ne ediim rakelam, inci tanesi ebrum, kreşteki yaşı küçük ama gönlü kocaman yanımda olduklarını her an her dakika hissettiğim bebeğim kreş'i birlikte yaşadıklarım paylaştıklarım..

erencim ileride bizlere neler ettiğini, hayatımıza ne değerler kattığını, büyümemize biraz sertçe de olsa nasıl yardımcı olduğunu anlayacaksın.

dilerim harika bir doktor olur, seni kurtaran değerler gibi bir çok hayata el uzatırsın.



sevgiyle,

20.mart.2013, ayla