6 Ekim 2012 Cumartesi


Bu bayram ne yapacağım  :)

düşünüyorum da karar veremedim. ilk etap da 7 adımda süper bir karakter kazanıp, pozitif düşüncelerimle her sabah ve her gün ve de her gece kaderimi etkileyip çok zengin mi olsam ?
yoksa hayatımın aşkını bulup, onu 350. sayfanın sonunda torbaya atsam da hem sevgilim olsa hemi de zengin mi olsam ?

aslında önce iki kalın kitap alıp sağlıklı olmayı, uzun yaşamayı ve de olduğumdan çok genç görünmeyi hedefleyeyim. süper,mega, diva ne varsa, olağanüstülük içeren her şeyi yalayıp yuttuktan sonra, binbir çeşit hap alıp, çeşitli beslenme biimleri yaratıp, kendimi fiziksel olarak bir hale yola sokayım.incecik, fit ve çıtır gözükeceğim ya sonrası kolay.

daha sonra bir iki kitap daha okurum veya dvd seyrederim, birkaç seminere katılırım hatta akşamları yatmadan, sabahları kalkınca biraz birşeyler tekrarlarım ve gelsin servet, şöhret, mutluluk ve aşk ve de herşey.
yazılanlar çok zor değil.yaparım hani. kitabı daha almadım ama röpordajda yazıyor. ucuz malzemelerle güzelleşip, 60 üstü olduğu halde genç kız gibi gözükmek mümkün.
neden insan hala genç kız gibi görünme açlığı hisseder, psikologlar buna ne der kısmını hiç irdelemiyorum. ancak bu insanlar yaptırdıkları gizli estetik ameliyatlarını, saç ektirmelerini, botokslarını ve tonlarca para harcadıkları malzemelerini sakladıkları zaman, hatta inkar ettiklerinde , onları yakından gören insanların bir gurup salak veya kör mü olduklarınızannederler?

ya da kendilerini pazarlayan bir sürü adam, neden her gittiğinizde sizden dünyanın parasını olabilecek en kısa sürede alır ve kendini koyduğu Tanrısal mertebeden, sizi küçümseyerek seslenir ? kitabında bambaşka şeylerden bahsederken.
bir hayatına göz atmamak mı gerekir ? nerden gelmiş, nerede kalmış, kimlerin üzerine basarak geçmiş ve geldiği yerde kime ait yerlerde durmaktadır :)))

neyse konumuza dönersek ,
yaşamla ilgili herşeyi yok etmek üzere yüzlerce kitap yazılıyor. bu durumda dünyaya gelişimizin amacı yok. öğrenmek,yaşamak, yaşadıklarımızla başkalarını anlamak,ruhumuzun gelişmesi, olgunlaşması süreci yok.
bunlar olmadığı için de yüzümüze, yıllar içinde yaşadıklarımızın yansıması, göz kenarımızdaki çizgilere de gerek yok.
bzler hepimiz birkaç kitapla Tanrı'yı, yaşamı, tekamülü herşeyi silip atabiliriz. öyle mi ?
bu durumda Mevlana'nın, Yunus'un anlamı geride kaldı.

hepimiz yüzler gergin, hep çıtır, hep zayıf, hep başarılı ve zenginiz. hatta hayatınızda olmasını arzu ettiğimiz eksiklikler varsa hemen bir kitap ve cd yoluyla konuyu halledebiliriz.
mesela hemen aşık olabilir ve ruhumuzdaki sevme duygusunu hazır hale sokup, derhal eyleme geçebiliriz. bunun için uzun tecrübeler, yaşamdan alınan dersler gerek yok. en fazla 200 sayfada iş biter.
ya da birkaç bin dolar verip, uzun yolculuklu bir seminer de iş görür.

daha uzun yazardım ama vaktim yok. bu bayram hem zengin olacağım, hem çıtır, hem de çok bilge ( bin beşyüze el veren birini de bulmak mümkün)
insanlara her istediğimi yaptırma, 10 adımda etkileme, 15 adımda üstün yönetici olma kısmını
kısa kısa hafta sonlarına sakladım.

tatile çıkmak mı ? yok canım. işim gücüm var. hele şu işleri bitireyim siz beni ya Bali'de ya Maldiv'lerde bulursunuz. hatta Newyork ta ev almayı, Beverly Hills de tatillerimi geçirmeyi hayal gücüme ve niyetime ekleyeceğim.
sonra bir kitap yazarım. çok satar ve gerçekten yaşamı yaşamamayı hedefleyen insanların parasını alır, hayallerini yıkarım. suçu da onların inanmadan yapmalarına atarım. biter !

satürnün akrebe geçtiği bugünlerde, herkese gerçek bir yaşamı anlama, paylaşma ve elle tutulur, gözle görülür, gerçek ilişkiler diliyorum.

bazı gerçekleri yok edemezsiniz ancak onlara baktığınız pencereyi değiştirebilirsiniz :)))

sevgiyle, ayla
6.ekim.2012